Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22578 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 1200 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Edremit 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :28.07.2010NUMARASI :Esas no:2008/435 Karar no:2010/449Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm boşanma hükmü ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davacının dava dilekçesindeki kocasıyla iki yıldır eylemli olarak ayrı yaşadıklarına ilişkin beyanı karşısında; davacı tanığı H.'nin beyanında geçen davalı kocanın beş yıl önceki davacı eşine fiziksel şiddet uygulaması olayından sonra evlilik birliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacı kadının açıklanan bu şiddet olayını affettiği, en azından hoşgörüyle karşıladığı kabul edilmelidir. Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar; boşanma nedeni olamayacağı gibi, kusur tespitine de esas alınamaz. Toplanan delillerden, davalının kumar oynamak suretiyle ailenin geleceğini tehlikeye atmış olduğu da kanıtlanamamıştır. Davacı kadının kanıtlanmış bir kusurlu davranışı bulunmamaktadır. Toplanan delillerden; davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği ve bu nedenle evlilik birliğinin devamının davacıdan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunuun 166/1.maddesendiki boşanma koşulları gerçekleşmiştir. Mahkemece boşanmaya karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, mahkemece gerekçedeki kocaya fiziksel şiddet olayının da kusur olarak yüklenmesi hatalıdır. Ancak boşanma hüküm sonucu olarak doğru olduğundan; boşanma hükmünün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/son).3-Boşanma kararına neden olan, davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmemesi olayı; davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir olay olarak değerlendirilemez. Türk Medeni Kanunun 174/2.maddesindeki manevi tazminat verilmesi koşulları oluşmamıştır. Durum böyleyken, davacının manevi tazminat talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmup; bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3.bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, boşanma hükmünün yukarıda 2.bentte açıklandığı şekilde gerekçesinin değiştirilip düzeltilmesi suretiyle bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.