Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2254 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7907 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sivas l. Aile MahkemesiTARİHİ :6.12.2011NUMARASI :Esas no:2011/721 Karar no:2011/1138Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur belirlemesi ve nafaka yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 29.01.2013 günü temyiz eden B.Y. vekili Av. N.T. ve karşı taraf davalı N. Y.vekili Av. M.C.geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazıları yersizdir.2-Davacı koca tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin mahkemece verilen ilk hüküm; Dairemizce " Mahkemenin hükmüne esas aldığı ve davacı kocaya isnat edilen olayların tarafların İzmir'de yaşadığı döneme ait olduğu, tarafların 2007 yılı Ağustos ayında Sivas'a taşındıkları ve evlilik birliğinin davalı kadının müşterek haneyi terk ettiği 2008 yılı Ocak ayına kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kadın, kocasını affetmiş sayılır. Affedilen ya da hoşgörü ile karşılanan olaylar ise boşanma sebebi olmaz. Davacı kocanın bu döneme ilişkin evlilik birliğini sarsan başkaca kusurlu bir davranışı da kanıtlanamamıştır. Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalı kadının dava açılmasından kısa bir süre önce mesaj çekmek, not bırakmak suretiyle eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/l) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen ikinci kararda ise; tarafların boşanmalarına (TMK md. 166/1), tazminat taleplerinin reddine ve davalı (kadın) yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Dairemizin davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesine dayanan bozma kararına mahkemece uyulduğu halde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek, davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan tedbir nafakası yönünden ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 990.00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.