Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22321 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 22682 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ :Konya/Ereğli 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :22.07.2010 NUMARASI :Esas no:2009/594 Karar no:2010/407Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden, kocasına hakaret ve aşağılayıcı sözler sözleyen, davalı-karşı davacı kadına göre, eşine fiziksel şiddet uygulayan, hakaret eden, tehdit edip ortak konuttan kovan kocanın daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim mahkemece de davacı-karşı davalı koca daha fazla kusurlu kabul edilmiştir.Saptanan bu durum karşısında Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi hükmünün yanlış yorumlanması konucu davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru görülmemiştir.a)Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. b)Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a ve b. bentlerinde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazının ise l. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.