Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22040 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 21846 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ :Sungurlu Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :27.07.2010 NUMARASI :Esas no:2008/315 Karar no:2010/286Taraflar arasındaki boşanma davaları ve nafaka davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-davalı koca tarafından; velayet, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise, maddi ve manevi tazminat, faiz ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının temyizinin incelenmesine gelince; a) Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi eşine şiddet uygulayan ve birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı-davalı koca tamamen kusurludur. Davalı-davacı kadının ise kusurlu bir davranışı kanıtlanamamıştır.Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının kusurlu olmadığı, mahkemenin manevi tazminata ret gerekçesinin aksine bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı-davacı (kadın) yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yetersiz gerekçeyle isteğin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. b)Davalı-davacı kadının maddi tazminat talebi de bulunmaktadır. Bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.c)Davalı-davacı kadının birleşen nafaka davası kabul edildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı-davacı kadın yararına bu dava yönünden vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi de bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen yukarıda 2/a-b ve c. bentlerinde gösterilen sebeplerle davacı-davalı kadın yararına BOZULMASINA, yukarıda 2/a ve b bentlerindeki bozma sebeplerine göre davalı-davacının faize ilişkin temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Mustafa'ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Ayşegül'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.