MAHKEMESİ :Malkara Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :23.11.2010 NUMARASI :Esas no:2009/128 Karar no:2010/356Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı, Alman Mahkemesince verilen boşanma kararının tenfizi ve tanınmasını talep etmiş, mahkemece davalının yokluğunda yabancı boşanma kararının tanınması ve tenfizine karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tanıma ve tenfiz istemine ilişkin dava dilekçesinde, davalının adresi, İstanbul Bahçelievler'de gösterilmiş, bu adreste "davalıya adresten ayrıldığından ve yeni adresinin tespit edilemediğinden " bahisle tebligat yapılamamış, bundan sonra mahkemece tanınması ve tenfizi talep edilen yabancı ilamdaki davalının yurtdışı adresinde Tebligat Kanununun 25/a maddesi uyarınca, o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla tebligat yapılması için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne yazı yazılmış, Mainz Başkonsolosluğu dosyaya gönderdiği cevapta muhatabın gösterilen adreste ikamet etmediği gerekçesiyle bildirimin tebliğ edilemeden Alman makamlarınca iade edildiğini bildirmiştir. Bunun üzerine mahkemece davalının dosyaya al??nan nüfus kaydında gösterilen yurtdışındaki yerleşim yeri adresinde ilanen tebliği yoluna gidilmiştir. İlanen tebliğin geçerli kabul edilmesi için ilgilinin adresinin meçhul olması, tebliği çıkaran merciin muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerinden sorması ve zabıta marifetiyle tahkik ve tespit ettirmesi gerekir. (Tebligat Kanunu md. 28/3) Yapılan adres araştırması yeterli olmadığı gibi, ilanen tebliğin zorunlu unsuru olan tebliği çıkaran merciin divanhanesinde tebliğ evrakının askıya çıkarıldığına ilişkin bir tutanak da bulunmamaktadır. Öte yandan, yurtdışında bulunan Türk vatandaşlarına ilanen tebligat yapılması icabeden durumlarda, tebliği çıkaran merciin, tebliğ olunacak evrak ile ilan süretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin bilinen adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderip buna ilişkin posta makbuzunu dosyaya koyması da gerekir.(Tebligat Kanunu md 28/son) Davalının yurtdışında bilinen adresine tebliğ olunacak evrak ve ilan sureti iadeli taahhütlü mektupla gönderilmemiştir ve askı ilan tutanağı da düzenlenmemiştir. Bu bakımdan davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliği usulsüz ve eksiktir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadan, göstermesi halinde delilleri toplanmadan yokluğunda hüküm kurulması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatası olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.