MAHKEMESİ : Ankara 1. Aile MahkemesiTARİHİ : 02/12/2014NUMARASI : 2013/1701-2014/1495 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Tebligat Kanununun 20’nci ve 6099 sayılı Kanunla değişik 21'nci ve özellikle bu Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 30'ncu maddesi uyarınca; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen koşul geçerlilik koşuludur. Olayda dava dilekçesi, gösterilen adrese davalıya tebliğ için gönderilmiş, muhatabın çarşıya gittiğinin, komşusu L. F. tarafından beyan edilmesi üzerine evrak Tebligat Kanununun 20. maddesi gereğince mahalle muhtarına teslim edilmiş, kapısına da (2) nolu haber kağıdı yapıştırılmıştır. Bu tebligat mazbatasında muhatabın geçici olarak adreste bulunmadığını beyan eden komşusunun imzası bulunmadığı gibi, imzadan imtina ettiğine ilişkin bir açıklama da bulunmamaktadır. Bu haliyle davalıya yapılan tebligat geçersizdir. Davalıya ön inceleme duruşma günün tebliğine dair evrak da adresten taşındığı gerekçesi ile iade edilmiş, ancak daha sonra yeni bir tebligat işlemi yapılmamıştır.Yukarıda yapılan açıklamalara göre, davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş, davalı ön inceleme ve tahkikat duruşmasına da çağrılmamıştır. Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edilmemesi, ön inceleme ve tahkikat duruşmasına davet edilmeksizin yargılama yapılması davalının hukuki dinlenilme hakkını (HMK md. 27) zedeleyen önemli bir usul hatasıdır. O halde, mahkemece davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün usule uygun olarak tebliğ edilip ön inceleme ve tahkikat aşamalarıyla ilgili işlemlerin eksiksiz tamamlanarak hasıl olarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, davalının savunma hakkı kısıtlanarak hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerinin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.