Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21712 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 24552 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Torbalı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :3.7.2012NUMARASI :Esas no:2011/394 Karar no:2012/388Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; reddilen boşanma davası yönünden, davalı tarafından ise; lehine tazminat ve nafaka hükmedilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 24.9.2013 günü duruşmalı temyiz eden davalı I. T.vekili Av. M.N. S. geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı O. T.. ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Aksine ciddi ve inandırıcı delil bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HMK.md.255). Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Davalı ile husumeti olmayan tanıklarca da geçimsizliğin doğrulandığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının, eşine şiddet uyguladığı,eşi ve eşinin yakınlarına hakaret ettiği, buna karşılık koca ve ailesinin de kadını aşağıladığı, kocanın, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine tepkisiz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün uykarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 1. bentteki bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 990.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.