Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21538 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 20093 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Bolvadin Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :29.07.2009 NUMARASI :Esas no:2008/26 Karar no:2009/300Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm taraflarca, kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalının tüm, davalı-davacının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2- Boşanmaya sebep olan fili ayrılıkta reddedilen ilk boşanma davasını açarak, boşanma sebebi yaratan, eşine fiziki şiddet uyguladığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları gerçekleşen davacı-davalı tamamen kusurludur.Davalı-davacıya yüklenebilecek bir kusur gerçekleşmemiştir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.3-Kocanın daha önce açtığı terk sebebine dayanan boşanma davası reddedildiğine göre, bundan önceki olaylardan dolayı artık kadın kusurlu sayılamaz. Boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra da davalı-davacı kadının kusurlu bir davranışı iddia ve ispat edilememiştir. Bu hukuki ve fiili durum karşısında, kadının kusurlu kabul edilmesi ve bunun sonucu davacı-davalı yararına manevi tazminata (TMK.Md.174/2) hükmolunması usul ve yasaya aykırıdır.4-Velayeti davalı-davacı anneye verilen müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası da azdır. Daha uygun miktarda nafaka takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davalı-davacı yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA,aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-davalı kocaya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalı-davacı kadına geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.