Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2137 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17551 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Mardin Aile MahkemesiTARİHİ :12.03.2014 NUMARASI :Esas no:2013/54 Karar no:2014/100 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davalı (koca) temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalı (koca)'nın kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu ve talebinin açıkça dayanaktan yoksun bulunmadığı kanaatine varıldığından davalı (koca)'nın adli yardım talebinin temyiz harç ve giderlerine münhasır olarak kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı, dava dilekçesinde davalı (koca)'nın adresini "..... Mah... Sok. No:.. .. Kapı No:. ...../Mardin" olarak göstermiş, bu adresin, davalının adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olup olmadığı bilinmeden, dava dilekçesinin tebliğine ilişkin davetiyenin üzerine "mernis adresi" şerhi düşülerek dava dilekçesi, ön inceleme ve tahkikat duruşmaları bu adrese Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Bu tebligatlar usulsüzdür. Mahkeme yargılama sırasında davalının adres kayıt sistemindeki adresini tespit etmiş, 22.01.2014 tarihli duruşmada dava dilekçesi ve bir sonraki duruşma gününün bu adrese tebliğine karar vermiş ve davalıya bu adreste Tebligat Kanununun 20. maddesine göre 06.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı bunun üzerine 10.02.2014 tarihli cevap ve delillerini bildirir dilekçesini mahkemeye sunmuş, bir sonraki celse olan 12.03.2014 tarihinde karar verilmiştir. Davalının davadan 06.02.2014 tarihinde haberdar olduğu ve bunun üzerine cevap ve delillerini bildirdiğine göre delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Bu yönler dikkate alınmadan eksin inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.