MAHKEMESİ :Ankara 9. Aile MahkemesiTARİHİ :16.02.2009NUMARASI :Esas no:2008/891 Karar no:2009/177Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Tefhim edilen kararda 150 TL.tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği halde, gerekçeli kararda 10.00 TL.tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmek suretiyle çelişki yaratılmıştır.Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.3-Davalı kadının, yoksulluk nafakasına gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesi yönündeki açık talebine rağmen, aylık irat biçiminde ödenmesine karar verilen yoksulluk nafakasının gelecek yıllardaki artış miktarının belirlenmemesi doğru görülmemiştir(TMK.md.176).4-Toplanan delillerden; davacının, davalının çocuklarına "annenizi götürün" dediği ve geri zekalı, kafası almaz şeklinde sözler sarfederek eşini aşağıladığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.5-Davalı kadın, cevap dilekçesiyle tazminatlara faiz yürütülmesini talep etmiştir. Boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren tazminatlara faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru değildir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4 ve 5.bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.