Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21075 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19954 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ :Eskişehir 1. Aile MahkemesiTARİHİ :16.4.2009 NUMARASI :Esas no:2006/561 Karar no:2009/342Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün davacı-karşılık davalı (koca) tarafından; kadın tarafından açılan karşılık boşanma davası, kusur tespiti, davalı-karşılık davacı yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 12.10.2010 günü temyiz eden davacı-karşı davalı A.C.Ö. ile vekili Av. A.A.ve karşı taraf A.Ö.vekili Av. .geldiler. Fer'i müdahil M.U.ile vekilleri gelmediler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-mütekabil davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusur bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davalı-karşılık davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı orantısız ve çoktur. Daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.3-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı-karşılık davacının, Eskişehir'deki "dükkan" niteliğindeki taşınmazını ve Antalya'daki yazlığını davadan önce 17.1.2006 tarihinde sattığı, bankada 200.000 TL. tutarında nakit mevduatının bulunduğu ve mülkiyeti kendisine ait evde oturduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-karşılık davacının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği kabul edilemez. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi şartları oluşmamıştır. O halde, davalı-karşılık davacının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 825.00 TL. vekalet ücretinin A.'dan alınıp A.C.e verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.