Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20974 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19954 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Antalya 2. Aile MahkemesiTARİHİ :02.06.2009 NUMARASI :Esas no: 2008/304 Karar no:2009/555Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-karşılık davalı koca tarafından; nafakalar yönünden, davalı-karşılık davacı kadın tarafından ise; nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemenin de kabulünde olduğu gibi evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı-davalı kocanın ağır kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2) Davalı-karşılık davacı tarafından talep olunmadığı halde, müşterek çocuk için hükmolunan iştirak nafakasının gelecek yıllar için Üretici Fiyat Endeksi oranında artırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.3) a-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. b-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda 3/a-b bentte gösterilen nedenlerle davalı-karşılık davacı kadın lehine, yukarıda 2.bentte gösterilen nedenlerle davacı-karşılık davalı koca lehine BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.