Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20917 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 18347 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Nevşehir Aile MahkemesiTARİHİ :01.04.2010NUMARASI :Esas no:2009/112 Karar no:2010/203Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar, velayet, çocuk için tedbir ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Delil olarak dayanılan taraflardan Ülkü'nün davacı sıfatıyla kocası Harun'a karşı Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesine dayalı olarak 24.08.2006 tarihinde açtığı boşanma davası Nevşehir Aile Mahkemesinin 10.07.2007 tarih 2006/378 esas, 2007/324 karar sayılı kararıyla reddedilerek 23.01.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Reddedilen bu dava ile, davacı kadının 24.08.2006 tarihinden önceki olayları yeniden boşanma nedeni yapması imkanı ortadan kalkmıştır. Reddedilen davanın açılmasından sonra, taraflarca dosyaya bildirilen ve toplanan delillerle her iki taraf bakımından yeni bir olayın varlığı da kanıtlanamamıştır. Mahkemece, taraflarca delil olarak bildirilmeyen, Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1129 esas sayılı dosyası içindeki tanık ifadelerine dayalı olarak, davalı kocanın davacı kadına hakaret etmesi olayının davalı kocaya kusur olarak izafe edilip davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş olması doğru değilse de boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış; yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir.2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kocanın boşanma hükmünü temyiz etmemiş olması mahkemenin yetkisini kabul anlamına geldiği ve bu nedenle yetki itirazından da vazgeçme sayılmasının gerekmesine göre davacı kadının tüm, davalı kocanın ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.3-Yukarıda 1. bentte açıklandığı gibi taraflara yüklenebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Durum böyleyken, davalı kocanın kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak davacı kadın içinde manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup; bozmayı gerektirmiştir. 4-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK.md.182) Bu hususu hakimin görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde, velayeti temyiz edene tevdi edilen 30.03.2000 doğumlu ortak çocuk Doğukan için davalı baba yararına iştirak nafakasına hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davalı koca lehine BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.