Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20670 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8897 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Küçükçekmece 3. Aile MahkemesiTARİHİ :02.12.2013 NUMARASI :Esas no:2012/768 Karar no:2013/1107 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından, eksik inceleme, yoksulluk nafakası, manevi tazminatın miktarı, yargılama harç ve giderleri yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1)Davacı-davalı (kadın)'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı-davalı (kadın) tarafından ön inceleme duruşmasının yapıldığı 14.1.2013 tarihinde tanıkların isim ve adresleri mahkemeye bildirilmiş, aşamalarda tanıkları dinletmek istediğini dile getirilmiştir. Ne var ki mahkemece gerekçe açıklanmaksızın 11.03.2013 tarihinde davacı- davalı kadının tanıklarının dinlenmesine yer olmadığına karar verilerek, hüküm kurulmuştur. Davacı-davalı (kadın)'ın gösterdiği tanıklar dinlenmeden karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkının (TMK md 27) ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir. 2)Davalı-davacı (koca)'nın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı-davacı (koca) süresinde mahkemeye 8 tanığın isim ve adresini bildirmiş, mahkemece yalnızca 3 tanık dinlenilmiş, davalı-davacı tarafından diğer tanıkların dinlenilmesi talebinde bulunulmuş, 29.04.2013 tarihli celsede mahkemece dinlenilen tanıkların yeterli olduğundan bahisle "başka tanık dinlenilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesine göre "mahkemece gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinildiği takdirde geri kalanların dinlenilmemesine karar verilebilir." Ne var ki, madde gerekçesinde de belirtildiği üzere, bu madde davayı uzatma niyetiyle hareket etmek isteyen tarafın bu konudaki çabalarını önleme yolunda mahkemeye tanınmış bir imkan olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240/2. maddesinde tanıkların hangi vakıa hakkında dinleneceklerini açıklama görevinin tanığı gösteren tarafa yüklenmiş olduğu da dikkate alınarak, taraflarca tanık listesinde gösterilen tanıkların bir kısmının dinlenmesiyle yeterli derecede sonuç alınmış ise diğerlerinin dinlenmesinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verilecektir. Ne var ki, davalı tarafın diğer tanıklarını dinletme isteğinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu gösterir herhangi bir delil ve emare bulunmadığı gibi, mahkemece davalı-davacı (koca)'nın davasının reddine karar verilmiştir. Öyleyse davalı-davacı (koca)'nın tüm tanıkları dinlenildikten sonra gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.