Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2054 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17870 - Esas Yıl 2010
MAHKEMES İ :Ankara 9. Aile Mahkemesi TARİHİ :29.06.2010NUMARASI :Esas no:2009/1408 Karar no:2010/996Taraflar arasındaki boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davalı- davacı (kadın) tarafından; kocanın boşanma davası, "eşit kusurlu" kabul edilmesine ilişkin gerekçesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 06.02.2012 günü temyiz eden davalı-karşı davacı S. E.. vekili Av. F. T.. ve karşı taraf davacı karşı davalı H. E.. ile vekili Av. M. İ.geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece "tarafların eşit kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, her ikisinin de dava açmakta haklı olduğu" kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle; davacı-davalı (koca)'nın, sadakat yükümlülüğüne (TMK.md.185/3) aykırı davrandığı, davalı-davacı (kadın)'ın da, kocasına hakaret edip eşyalarını kapı önüne bıraktığı anlaşılmaktadır.Gerçekleşen bu duruma göre, davacı-davalı (koca) ağır kusurlu ise de, kadın da kusurlu olup, kendisi de boşanmayı talep ettiğine göre, kocanın boşanma davasına itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Evlilik birliğinin devamında kadın bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamış, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi şartları kocanın davası yönünden gerçekleşmiştir. Bu sebeple kocanın boşanma davasının kabulü bu bakımdan sonucu itibarıyla doğru bulunmuş, kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur.2-Yukarıda belirtilen olaylara göre, boşanmada davacı-davalı (koca)'nın daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/1. ve 2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. Bu duruma göre davalı-davacı (kadın) yararına uygun miktarlarda maddi ve manevi taminata hükmedilmesi gerekirken, isteğin reddi doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple maddi ve manevi tazminat yönünden davalı-davacı (kadın) yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple hükmün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 900 TL. vekalet ücretinin Hasan'dan alınıp Sevim'e verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.