MAHKEMESİ : Alanya 1. Aile MahkemesiTARİHİ : 04/12/2013NUMARASI : 2013/302-2013/1441 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 05.11.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacılar vekili Av. M.ile karşı taraftan davalı ..Bankası Vekili Av. E S. geldi. Diğer davalı Ş. şirketi adına gelen olmadı. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, aile konutu olan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması, davacıların davalı Bankaya borçlu olmadıklarının tespiti isteğine ilişkin olup, mahkemece dava reddedilmiştir.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan’' bir işlem için verilebilir. .Türk Medeni Kanununun 193. maddesi ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin” korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz..../...Hukuk Genel Kurulunca da, eşlerden birinin diğer eşin açık rıza bulunmadıkça aile konutunun devredilemeyeceği ve aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılamayacağı benimsenmiştir. (HGK. 15.4.2015 gün, 2013/2-2056 esas, 2015/1201 karar).Toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın davacılardan Ekrem adına kayıtlı olduğu, davalılardan Şahin Ltd. Şti'nin kullanmış olduğu ve kullanacağı kredilerin teminatı olarak, davalı Banka lehine 9.4.2007 tarihinde 90.000 TL tutarında ipotek tesis edildiği, davacılardan G. adına düzenlenen 10.4.2007 tarihli ipotek tesisine ilişkin muvafakatnamenin sahte olduğu ve evrakta sahtecilik sebebiyle R.n'ın Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/87 esas sayılı dosyasında mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davalılar tarafından, dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığına dair bir savunma ileri sürülmediği gibi, taşınmaz maliki olmayan eşin taşınmaz üzerinde ipotek tesisine ilişkin açık rızasının bulunduğunun ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1.100.00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.