Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20442 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9709 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Keskin Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :13.01.2014 NUMARASI :Esas no:2013/89 Karar no:2014/5 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, davalının süresinde delillerini bildirmediği gerekçesiyle cevap dilekçesiyle bildirdiği tanıkları dinlenmemiştir. Davalının davaya süresinde cevap vermemiş olmasına bağlanan sonuç, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamının inkar edilmiş olmasıdır (HMK md. 128). Süresinde cevap vermemiş olsa bile, kanunda belirtilen süre içinde olmak koşuluyla davalı delil bildirebilir. Delil, çekişmeli hususların ispatı için gösterilir (HMK md. 187/1). Tarafların anlaştıkları ve ayrıştıkları hususlar ise ön inceleme duruşmasında belirlenir (HMK md. 140). Çekişmeli hususlar tespit edilmeden taraflardan delil bildirmeleri ve sunmaları beklenemez. Davalı, tahkikata geçilmeden ön inceleme duruşmasından önce 11.11.2013 tarihinde cevap dilekçesi ile birlikte tanıklarınıda bildirdiğine göre , tanıklar A.. A.. ve K.. G.. usulünce davet edilip, dinlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davan??n devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın ve yargılama sırasında yanında olduğu anlaşılan müşterek çocuk A.. A.. yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3-Kabule görede; mahkemece velayeti davalı anneye bırakılan müşterek çocuk A.. A.. yararına iştirak nafakasına karar verilmesi gerekirken, bu yönden hüküm tesis edilmemesi doğru olmadığı gibi tarafların nufüs kayıtlarına göre 07.03.2011 tarihinde Ş.. adında müşterek bir çocuklarının daha bulunduğunun anlaşılmasına göre müşterek çocuk olarak görünen Ş..’in velayeti hakkında da karar verilmemesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.