Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20010 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19513 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ :Yalova Aile MahkemesiTARİHİ :14.10.2008NUMARASI :Esas no: 2007/216 Karar no: 2008/496Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava konusu taşınmaz tapuda "ev, dükkan ve kahve" vasfıyla davacının eşi R. ve bunun kardeşi dava dışı İsmail adına 1/2'şer oranda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır. Taşınmaz üzerindeki iki katlı binanın davacı ve eşinin aile konutu olarak kullanıldığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Taşınmazın tapu kaydı üzerinde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmamaktadır. Paylı mülkiyette, paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahiptir (TMK.md.688/3). Ne var ki, Türk Medeni Kanununa göre; eşlerden biri diğer eşin açık rızası olmadıkça aile konutunu devredemez veya aile konutuyla ilgili hakları sınırlayamaz (md.194/1). Davalı R.ın kendi payını, kanunun bu hükmüne aykırı olarak eşinin açık rızasını almaksızın 19.09.2006 tarihinde diğer davalı E.e "satış" suretiyle devrettiği tartışmasızdır. Türk Medeni Kanununun 1023.maddesi gereğince tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin kazanımı korunur. Bu yasal hükme göre, taşınmazın tapu kütüğünde, o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilecek ve bu kişilerin iyiniyet iddiasını bertaraf edebilecek "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, payı devralan E..iyi niyetli olması halinde kazanımının korunacağı açıktır. Kanunun iyiniyete hukuki sonuç bağladığı durumlarda asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Ancak durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse de iyiniyet iddiasında bulunamaz (TMK.md.3). Toplanan deliller, pay devralan E. kötüniyetli olduğunu kabule yeterli değildir. Davacı, davalı E.kötüniyetli olduğunu ispat edememiştir. Öyleyse davanın reddi gerekirken iptal ve tesciline karar verilmesi doğru bulunmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı E. diğer temyiz itirazları ile davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere bozma yönünden oybirliği, gerekçe bakımından oybirliğiyle karar verildi.