Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19665 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 18311 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ :Kadıköy 4. Aile Mahkemesi TARİHİ :8.6.2010NUMARASI :Esas no:2009/514 Karar no:2010/527Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Tefhim edilen kararda yoksulluk nafakası ile ilgili bir hüküm kurulmamasına karşılık, gerekçeli kararın hüküm kısmında yoksulluk nafakasına karar vermek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.3-Toplanan delillerden mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-davacı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunmasına karşın, davacı-davalı kocanın da bir başka kadınla birlikte yaşadığı ve evini terk ettiği anlaşılmaktadır. Boşanma neden olan olaylarda iki tarafın da kusuru mevcutsa da kocanın daha ağır kusurlu olduğu sabittir.Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı-dava kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3.bentlerde açıklanan nedenle yoksulluk nafakası ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerin ise yukarıda 1.bentte belirtilen nedenle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.