Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19631 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 18396 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Küçükçekmece 3. Aile MahkemesiTARİHİ :03.06.2009 NUMARASI :Esas no: 2007/1066 Karar no:2009/618Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kusur tespiti, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dava, Türk Medeni Kanununun 166/4.maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanmaktadır. Mahkemece tarafların bu sebeple boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı tarafından açılan önceki boşanma davası reddedildiğine ve bu karar kesinleştiğine göre, kesin hüküm karşısında davalının sözü edilen davadan önceki olaylardan dolayı kusurlu kabul edilmesine artık olanak yoktur. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak geçen üç yıllık süre zarfında ortak hayatın kurulamamasında davalıya yüklenebilecek bir kusur da iddia ve ispat edilmemiştir. Gerçekleşen bu hukuki ve fiili duruma rağmen, retle sonuçlanan boşanma davasındaki davacı tanıklarının beyanlarına dayanılarak "davalının ağır kusurlu" kabul edilmesi doğru olmadığı gibi, bu gerekçe ile maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddedilmesi de isabetsizdir.2-Davalının boşanmada kusurunun bulunmadığı gerçekleşmiştir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun bulunmadığı gözetilerek boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, "ağır kusurlu" olduğu gerekçesiyle bu talebin reddi de isabetsizdir.3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.