MAHKEMESİ :Çameli Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ :24.5.2004NUMARASI :Esas:2004/44 Karar:2004/43Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince;1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.Çameli Kaymakamlığı tarafından hasımsız olarak açılan vasi tayini davasında, Güllü Şaylan'ın evlilik dışı doğduğu, babasının belli olmadığı, velayeti altında bulunduğu annesi N.Ş.'nin ise Çameli Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.06.2003 tarih ve 2003/39 esas, 2003/68 karar sayılı kararı ile yasal kısıtlılık altına alındığı belirtilerek, Kocaeli Köseköy Gençlik Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine yerleştirilebilmesi için vesayet altına alınmasına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulü ile G.Ş.'nın vesayet altına alınmasına ve İ. A.'nın vasi olarak atanmasına karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.Dosyada mevcut nüfus kaydı ile vasi adayının beyanından, 05.02.1999 doğumlu G.'nün evlilik dışı ilişkiden doğduğu ve babasının belli olmadığı, annesinin sağ olduğu ancak Çameli Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.06.2003 tarih 2003/39 esas, 2003/68 karar sayılı kararı ile yasal kısıtlılık altına alındığı görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 226'ncı maddesinde;"Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir.Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir" hükmü mevcuttur.Türk Medeni Kanununun 404. maddesinde de velayet altında bulunmayan küçüklerin vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir.İncelenen dosya içeriğine göre, küçük G.'nün babasının belli olmaması sebebiyle sağ kalan annesine ait olan velayet hakkının annenin kısıtlılık altına alındığı gerekçesiyle kaldırıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.Mahkemece küçük G.'nün babasının belli olmadığı da dikkate alınarak velayet durumunun araştırılması, sağ ve ergin olduğu anlaşılan annesinin kısıtlılık halinin devam edip etmediğinin veya velayetinin kaldırılmasına ilişkin bir karar bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, vasi atanması konusunda haklı sebeplerin olup olmadığının değerlendirilmesi sonunda, velayetin anneden alınması gerektiği yönünde bir kanaatin oluşması halinde, Medeni Kanun hükümlerine göre re'sen yasal prosedürün işletilerek velayet konusunda bir hüküm alınması, oluşacak sonuca göre vesayet konusunun değerlendirilmesi gerekirken, bu incelemelere girilmeksizin vesayet altına alınmasına ve İ. A.'nun vasi olarak tayinine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.