MAHKEMESİ :Dörtyol 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :21.01.2014 NUMARASI :Esas no: 2013/447 Karar no:2014/41 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hukuki sebebine dayanılarak boşanma davası açılmış, mahkemece 12.9.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında dava dilekçesinde yazılı tanıkları hazır etmek üzere davacı tarafa mehil verilmiş, 5.12.2013 tarihli bir sonraki celsede bu kez davacıya tanıklarını hazır etmek üzere kesin süre verilmiştir. Davacı taraf 21.1.2014 tarihli diğer celsede tanıkları hazır edemediğini belirterek tanıkların adreslerini bildirmek üzere süre talep etmiş, mahkemece davacı tarafın kesin sürede delil bildirmediğinden bahisle davanın reddine karar verılmiştir. Tanıkların dinlenilmesi usulü Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243. maddesinde "tanık davetiye ile çağrılır. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir. Şu kadar ki tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hallerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir" hükmü yer almıştır. Görüldüğü üzere, kural olan tanığın davetiye ile çağrılmasıdır. Ancak, taraflarca hazır bulundurulan tanıkların da dinlenilmesi mümkündür. Mahkemece, yasal dayanağı bulunmadığı halde, taraflara tanıklarını duruşmada hazır bulundurma yükümlülüğü yüklenemez. Bu konuda süre de verilemez. Verilmiş olsa dahi sonuç doğurmaz. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, davacı tarafa Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240/3. maddesi uyarınca tanıklarının adreslerini bildirmek üzere işin niteliğine uygun kesin süre vermek, bu süre içerisinde adres gösterilmemesi halinde vazgeçmiş sayıldığına karar vermek, adres gösterilmesi halinde ise, usulüne uygun celbedilerek hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Tanıkların duruşmada hazır edilmesi şeklindeki geçersiz kesin süreye dayanılarak davanın reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.