Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1871 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11793 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Ceyhan Aile MahkemesiTARİHİ :29.01.2013NUMARASI :Esas no:2011/620 Karar no:2013/34 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, tazminat isteklerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden; davalı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 04.02.2014 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: -Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın tüm,davacı kadının nafaka miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kocanın devamlı surette eşine şiddet uyguladığı,hakaret ve tehditte bulunduğu,anlaşılmaktadır. Davacı kadına atfedilen hakaret eyleminden sonra ise evlilik davalı kocanın kusurlu eylemleriyle sürmüş,tarafların ayrılmalarına neden olan düğündeki olayda kocanın eşine hakaret etmesi ve dövmek için üzerine yürümesinden sonra da kadının geri gelmesi için aracılar gönderip çağrılarda bulunmuş, dönme teklifi kabul edilmediği için koca eşine tekrar hakaret ve tehditte bulunmuştur. Kadına atfedilen hakaret eyleminden sonra evlilik devam etmiş olduğu gibi onun dönmesini istemekle koca eşinden kaynaklanan bu kusurlu eylemi affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış sayılacağından artık bu eylem boşanmaya esas alınamayacağı gibi yukarıda da kusurlu eylemleri açıklanan kocanın tam kusurlu olduğunun kabulü gereklidir. Hal böyle iken taraflar eşit kusurlu kabul edilerek davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin (TMK md. 174/1-2) reddi doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 119.00 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.