Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1862 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 9537 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ :Fatih 2. Aile MahkemesiTARİHİ :6.3.2007NUMARASI :Esas no:2004/162 Karar no:2007/152Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün katkı payı, velayet ve nafakalar yönünün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün * temyiz eden F. Ç..vekili Avukat M. Ç..geldi. Karşı taraf vekili Avukat M.K.. çıkarılan tebligatın bila tebliği döndüğü duruşmaya gelmediği görüldü. Avukat M. Ç..”Biz mürafaa isteğimizden vazgeçiyoruz. Evrak üzerinde inceleme yapılsın” dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Davalı tarafından açılan birleşen boşanma davasının reddine, davacının davasının kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı-davacı (anneye) bırakılmasına, çocuk için tedbir ve iştirak nafakası takdirine, kadın lehine 200 YTL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine dair olan 24.04.2004 tarihli ilk hüküm, davalı-davacının (kadın) temyizi üzerine, Yargıtay’ca 9.12.2003 tarihli 10948 / 16516 sayılı ilamla ilamda yazılı sebeplerle “….kadının boşanma davasın??n da kabulü….” gerektiğinden ve “….kadının istediği 50 milyar TL.maddi tazminat boşanmanın eki niteliğinde olmayıp,eşinin aldığı mallara katkı nedenine dayanmaktadır.Bu yönden peşin nisbi harç ikmal ettirilmeden kadının katkıya dayalı maddi tazminat talebinin reddi….” yerinde görülmediğinden bahisle bozulmuş,bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Temyiz ve bozma sınırlandırılmamıştır.Bu halde ilk hüküm bozulmakla ortadan kalkmıştır.Bozma ilamında sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar verildiğine göre kocanın boşanma davasının kabulü ile boşanma yönünde oluşan ilk hüküm kesinleşmiş sayılamaz.Bu durumda,bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacı-davalının (kocanın) boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken, ilk hükmün, kadının davası dışında kalan bölümlerinin kesinleştiğinden söz edilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Ancak davalı-davacının (kadın) bu yönde bir temyizi olmadığından, kocanın boşanma davası hakkında hüküm kurulmamış olması bozma sebebi yapılmamış, yanılgıya işaret olunmakla yetinilmiştir. 2-Davalı-davacının (kadın) temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;a) Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b)İlk hüküm davalı – davacı kadının temyizi üzerine Yargıtay’ca temyiz sınırlandırılmaksızın ilamda yazılı sebeplerle kadının boşanma davasının da kabulü gerektiğinden bahisle bozulduğuna ve bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar verildiğine göre, ilk hükümdeki velayet, tedbir nafakaları ile iştirak ve yoksulluk nafakalarına ilişkin düzenleme hüküm bozulmakla ortadan kalkmıştır. O halde ortak çocuğun velayeti ve nafakalar hususunda yeniden hüküm kurulması gerekirken, bu hususta bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Hükmün yukarıda 2. maddenin (b) bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 2. maddenin (a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.