Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18424 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 13095 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ :Trabzon Aile Mahkemesi TARİHİ :20.3.2008NUMARASI :Esas no:2006/54 Karar no:2008/135Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, boşanmadan sonra açılan Türk Medeni Kanununun 174. maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Tarafların boşanmalarına yabancı mahkemece karar verilmiş, bu karar Türk mahkemesince tanınmış, tanımaya ilişkin karar 9.6.2004 tarihinde kesinleşmiş, bu dava, 30.5.2005 tarihinde açılmıştır.Türk Medeni Kanununun 174. maddesi gereğince maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın, boşanmaya sebep olan olaylarda kusursuz veya az kusurlu, tazminat yükümlüsünün ise, tam yada ağır kusurlu olması zorunludur. Yabancı mahkemece verilen boşanma kararında “tarafların karşılıklı beyan ve kabulleriyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, yeniden bir araya gelerek birliğin sürdürülmesinin mümkün olmadığı ve birliğinin devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı..” kabul edilmiş, taraflardan hangisinin kusurlu olduğu belirtilmediği gibi, boşanmaya sebep olan maddi hadiseler de gösterilmemiştir. Yabancı mahkemedeki dava, 12.9.2001 tarihinde davacı tarafından açılmıştır. Davacı tarafından yabancı mahkemedeki davadan önce 13.8.2001 tarihinde davalı aleyhinde Trabzon’da açılan boşanma davası, Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesince “taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik iddiasının kanıtlanamadığı” gerekçesiyle reddedilmiş, bu karar kanun yolu denetiminden geçerek 7.6.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Dinlenen davacı tanıklarının beyanları tarafların birlikte yaşadıkları döneme aittir. Davacının açtığı boşanma davasının reddine dair Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda sözü edilen kesinleşen kararı karşısında davalının kusurlu sayılması artık mümkün değildir. Kesin hükme aykırı tanık beyanlarına da değer verilemez. O halde herhangi bir kusurunun olmadığı hükmen belirlenmiş olan davalı, maddi ve manevi tazminatla sorumlu tutulamaz. İsteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.