MAHKEMESİ :Kırklareli Asliye Hukuk (Aile) MahkemesineTARİHİ :25.1.2007NUMARASI :Esas no:2005/81 Karar no:2007/35Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı tarafından nafaka, maddi ve manevi tazminat ve vekalet ücreti yönünden, davalı tarafından da boşanma ve velayet haricinde kalan hükümler yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Davalı, temyiz cevap dilekçesiyle hükme ilişkin itirazlarını bildirerek, katılma yoluyla temyiz isteğinde (HUMK.m.433/2) bulunmuş ise de, harç yatırılmadığı gibi, dilekçenin temyiz defterine kaydı da bulunmadığından, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,2-Davacının temyizinin incelenmesine gelince;a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b-Toplanan delillerden, boşanmaya sebep olan olaylarda eşine fiziki şiddet uygulayan davalı koca tamamen kusurlu olup, davacıya atfı kabil bir kusurun bulunmadığı anlaşılmaktadır. * Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini , birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak * davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.c-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen * davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak * davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.d-Davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, bu hususta karar verilmemiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda 2. maddenin (b), (c) ve (d) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 2. maddenin (a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalının temyizinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.