Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17842 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5167 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Kadıköy 3. Aile MahkemesiTARİHİ :28.12.2010 NUMARASI :Esas:2010/615 Karar:2010/1094Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; kişisel ilişki ve iştirak nafakasına ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacının karşı davası hakkında hüküm kurulmuş bulunduğunun karar başlığında karşı davanın varlığının ve tarafların karşı davadaki sıfatlarının gösterilmemiş olmasının maddi yazım hatası niteliğinde olduğu ve bu hatanın mahkemesince yerinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davacı karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki s??resinin bir bölümünü oluşturan ayın her hafta sonu küçükle baba arasında kişisel ilişki kurulması anneyi hafta sonları eve bağımlı kılarak , velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacağı gibi çocuğun sağlıklı olarak gelişimine de uygun olmayacaktır. Bu durumda kurulan diğer kişisel ilişki dönemleri dışında ayrıca ayın belirli haftasının hafta sonlarına denk gelecek şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde düzenleme yapılmış olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.3-Davalı-karşı davacı kadının iştirak nafakasının her yıl TÜFE oranında artışına karar verilmesi (TMK. md. 182/son) istemi konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; artış talebinin davacı-davalı tarafından kabul edilmediğinden sözedilerek karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın İ..e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran G.. Ş..a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.