MAHKEMESİ :Adıyaman Aile MahkemesiTARİHİ :28.01.2014NUMARASI :Esas no:2012/548 Karar no:2014/42Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (koca)'nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı (koca) hakkında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında, davalının halen askerlik görevini ifa ettiği belirtilmiş olup, davalının askerde olduğu dönemde malvarlığı veya geliri olup olmadığı belirlenmeden (YİBK 12.12.1966 gün 5/11) davacı lehine tedbir nafakasına karar verilemez. O halde; davalının yargılama sırasında askerde olup olmadığı, askerde ise bu dönemde düzenli geliri veya malvarlığının bulunup bulunmadığı usulünce araştırılarak gerçekleşecek sonucu uyarınca davacı (kadın) lehine tedbir nafakası ile ilgili hüküm kurmak gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.3-Mahkemece, davacı (kadın)'ın son olarak müşterek evden şiddet görmesi sonucu ayrıldığı, buna ilişkin raporunun olduğu, ziynet eşyalarını alma fırsatı elde edemediği ve tanıklarının da ziynetlerin kocada kaldığı yönünde beyanda bulundukları gerekçesiyle ziynetlere yönelik talebinin kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden ve özellikle de davacının 27.08.2012 tarihli kolluk ifadesi içeriğinden, müşterek çocuğun doğumundan sonra kocanın eşine şiddet uygulamadığı ve davacının son olarak ailesinin kendisini almak için gelmesi nedeniyle kolluk görevlilerinin karakola daveti üzerine evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Davacı (kadın), evden ayrıldığı gün ziynetlerin zorla elinden alındığını, götürülmesine engel olunduğunu, daha önceden götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında ziynetlere yönelik talebin reddi yerine, delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.