Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17343 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11576 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Küçükçekmece 2. Aile MahkemesiTARİHİ :28.12.2011 NUMARASI :Esas No:2011/136 Karar No:2011/1379Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 21.02.2013 gün ve 11204 - 4515 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.Davacı, aile konutu olan taşınmazda, davalı eşi tarafından, diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini belirterek, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı banka, iyiniyetli olduğunu savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır. Ancak davalılardan Hüseyin, 27.04.2006 ve 13.08.2008 tarihlerinde, kendi kardeşinin kredi borcunun temini amacıyla, dava konusu taşınmazı iki kez ipotek ettirmiş ve ipotek senedinde ikamet adresini, dava konusu edilen 13 numaralı bağımsız bölüm değil; 7 numaralı bağımsız bölüm olarak göstermiştir. Davalı banka şirketi iyiniyetli olduğunu savunduğuna göre; kanunun iyiniyete sonuç bağladığı durumlarda (TMK md.3) asılolan iyiniyetin varlığıdır. Bu durumda tapu kütüğünde aile konutu şerhi bulunmadığı dikkate alındığında, davalı bankanın kötüniyetli olduğunu kanıtlama yükü davacıya düşer. Davacı, taşınmazı devralan üçüncü kişinin kötüniyetli olduğunu gösteren bir delil getirememiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçtığından davalının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince kabulüyle Dairemizin 21.02.2013 tarihli onama ilamının kaldırılarak hükmün, açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davalı bankanın karar düzeltme isteğinin kabulüyle Dairemizin 21.02.2013 tarih ve 2012/ 11204-4515 esas- karar sayılı onama ilamın kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.