Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17158 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4811 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Polatlı 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :09.11.2012 NUMARASI :Esas no:2011/102 Karar no:2012/569Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; her iki boşanma davası ve reddedilen eşya talebi nedeniyle vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihi 06.08.2010 olduğu halde gerekçeli kararda, 21.02.2011 yazılmasının maddi hataya dayalı olup, mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına ve kadının eşya talebi her ne kadar reddedilmiş ise de, usulüne uygun açıklanıp, harcı yatırılarak bu konuda açılmış bir dava bulunmadığından, bu dava nedeniyle vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre; davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Toplanan delillerden, davalı-davacı kadının eczanede işçi olarak çalıştığı, davacı-davalı kocanın özel bir şirkette çalıştığı, her ikisinin de asgari ücret aldığı, benzer ekonomik koşullara sahip oldukları anlaşılmaktadır. Bu halde, yeterli gelire sahip olan davalı-davacının yoksulluğa düşeceği kabul edilemez. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi şartları oluşmamıştır. Bu yön gözetilmeden, davalı-davacı (kadın) yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.3-Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynle çocuk arasındaki kişisel ilişki düzenlemesinde asıl olan, çocuğun fikri, ahlaki, bedeni, sağlık ve eğitsel yönden kişisel gelişiminin sağlanmasındaki üstün yararı olmakla birlikte; analık ve babalık duygularının tatmininin de göz önüne alınması gerekir. Uygun ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Velayeti davalı-davacı anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu Y. E. 08.08.2007 doğumlu olup, mahkemece kurulan ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, uzman inceleme raporunda da belirttiği gibi çocuğun da baba sevgi ve şefkatini yaşayacağı yeterlilikten uzaktır. Bu bakımdan; mahkemece belirlenen hafta sonlarında, her yıl Temmuz ayının 1-15. günleri arasındaki ilişki ile birlikte ve dini bayramlar ile çocuğun eğitim çağında olduğu gözetilerek, sömestr tatilinin bir bölümünde çocuğun baba yanında yatıya kalacağı şekilde kişisel ilişkinin düzenlenmemesi doğru olmadığı gibi; hükmün infazı bakımından 1-15 Temmuz dönemindeki kişisel ilişkinin başlangıç ve bitim saatinin hükümde gösterilmemiş olması da doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.