MAHKEMESİ :Konya 4. Aile Mahkemesi TARİHİ :8.9.2011NUMARASI :Esas no:2008/232 Karar no:2011/751Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davacı-davalı kocanın reddedilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda;Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı-davacı kadının davacı-davalı kocasına sürekli hakaret ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediği ve kocasıyla birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-davalı kocanın davasının kabulü ile boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.2-Davalı-davacı kadının kabul edilen nafaka davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine ve velayet altındaki çocuk için ayrı yaşamada haklılık unsuru aranması gerekmiyeceğine göre müşterek çocuk lehine hükmolunan tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.b-Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır (TMK.md.197/1-2). Toplanan delillerden davalı-davacı kadının ayrı yaşamada haklı bir sebebinin bulunduğunu kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. O halde, davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasının reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1 ve 2/b bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.