Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17051 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14834 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Bakırköy 6. Aile Mahkemesi TARİHİ :22.3.2011NUMARASI :Esas no:2008/500 Karar no:2011/238Taraflar arasındaki "boşanma" ve "alacak" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından; kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden, davalı-davacı koca tarafından ise; kusur belirlemesi, manevi tazminat ile alacak talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kocanın kusur belirlemesi ile kendisine manevi tazminat hükmedilmemesine ilişkin temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı-davacı kocanın tanıkları taraflar arasındaki geçimsizliğe dair görgüye dayalı bilgiye sahip olmayıp, kocadan duyumlarını aktarmışlardır. Tanıkların bu beyanları boşanma davasına esas alınamaz. Davacı-davalı kadına izafe edilebilecek herhangi bir kusurlu davranış ispat edilememiştir. Toplanan delillerden davalı-davacı kocanın eşine hakaret emesi, ailesiyle görüşmesini engellemek için baskıda bulunması sebebiyle evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Açıklanan eylemleri nedeniyle davalı-davacı koca boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurludur. Davalı-davacı kocanın boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır.3-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.5-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.6-Davalı-davacı koca birleşen davasında boşanma yanında bir kısım alacak taleplerinde de bulunmuş, başvuru harcını da yatırmıştır. Başvuru harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar. Davalı-davacı koca aile hukukundan kaynaklanan ve boşanmanın fer'isi olmayan talepler yanında borçlar hukukundan kaynaklanıp asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunan isteklerde bulunmuştur. Davalı-davacı koca iddialarının ıspatı yönünde delil olarak bir kısım belgeler de sunmuştur. Mahkemece aile mahkemesinin görevine giren konularda eksik nispi harcı da tamamlatılmak suretiyle deliller uyarınca işin esası hakkında karar verilmesi, aile mahkemesinin görevine girmeyen konularda da görevsizlik kararı verilmesi gerekirken tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle alacak taleplerinin reddine karar verilmiş olması da doğru değildir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4 ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı-davalı kadın yararına, 6. bentte gösterilen sebeple de davalı-davacı koca yararına BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan yönlerin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.