Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17015 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4960 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Mersin 5. Aile MahkemesiTARİHİ :05.12.2012 NUMARASI :Esas no:2011/125 Karar no:2012/840Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının eşine sürekli hakaret etmesine karşılık; davacı kocanın da eşine sürekli fiziksel şiddet uygulayıp, ailesi ile görüşmesine izin vermediği, eşini istemediğini söylediği, birlik görevlerini ihmal ettiği ve davalının yakınlarına başka bir kadınla yaşadığını söyleyerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda iki taraf da kusurlu olmakla birlikte; davacı kocanın daha ziyade kusurlu olduğunun; gelişen bu olaylar karşısında, evliliğin devamında korunmaya değer yarar kalmadığının ve Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesindeki boşanma koşullarının gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekir. Durum böyle iken yerel mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de; verilen boşanma kararının yukarıdaki sebeple sonucu itibariyle doğru olduğundan davalı kadının, boşanma davasının reddi gerektiği yönündeki temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle karar verilmesi gerekmiş (HUMK.md.438/son) ve davalı kadının aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.2-Yukarıda birinci bentte gösterilen sebeple boşanmada davacı koca daha ağır kusurlu olduğuna göre boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan davalı kadın yararına tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları ile kusur dereceleri dikkate alınarak uygun miktarda maddi (TMK.m. 174/1) ve manevi (TMK.m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken, davalının bu isteklerinin reddedilmesi doğru olmamıştır. 3-Davalı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası isteklerine yıllık TÜFE oranında artırım talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının bu isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle boşanma kararının kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.