Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16826 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5175 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Beyşehir Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :20.12.2012 NUMARASI :Esas no:2012/321 Karar no:2012/485Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan sebeple boşanmalarına karar verilmiş olup, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmaması ve davacıdan kaynaklanan davalının kişilik haklarına saldırı sayılabilecek maddi bir hadisenin varlığı da kanıtlanmamış bulunması karşısında, davalının manevi tazminat talebinin reddinin, bu sebeple sonucu bakımından doğru olmasına göre, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan sebeple yerinde görülmemiştir.2- Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince:Davacı tarafından açılan ilk dava “eşler arasında boşanmayı gerektirecek derecede geçimsizlik bulunduğuna dair delil ibraz edilmediği, dinlenen tanık beyanlarının ortak hayatın temelinden sarsıldığını kabule elverişli olmadığı” gerekçesiyle reddedilmiş, karar temyiz süresinin başvurusuz geçirilmesiyle 16.01.2009'da kesinleşmiştir. Dinlenen davacı tanıkları, reddedilen davadan önceki olayları anlatmışlardır. Boşanma davasının reddine ilişkin karar, “davalıdan kaynaklanan bir geçimsizlik bulunmadığı” konusunda kesin hüküm oluşturur. Bu kesin hükme aykırı olarak reddedilen davadan önceki olaylardan dolayı davalıya kusur atfedilemez. Fiili ayrılık döneminde de kocanın bir kusuru ispat edilmemiş, aksine davalı, boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra 10.04.2009 tarihinde ihtar göndererek davacı eşini ortak konuta davet etmekle, ortak hayatın yeniden kurulması yönünde irade ortaya koymuştur. Gerçekleşen bu fiili ve hukuki durum karşısında boşanmaya yol açan fiili ayrılıkta, retle sonuçlanan davayı açmakla fiili ayrılığı başlatan ve sürdüren davacı (kadın)'ın kusurlu kabul edilmesi ve kocanın Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine kapsamındaki maddi tazminat isteğinin buna göre takdir ve tayini gerekirken, bu husus nazara alınmadan reddedilen davadan önceki olaylar esas alınarak davalının daha ziyade kusurlu bulunması ve maddi tazminat talebinin buna bağlı olarak reddedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün işçinde karar düzeltme yolıj açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.