Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16749 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8554 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Bakırköy 6. Aile MahkemesiTARİHİ :9.2.2011NUMARASI :Esas no:2008/72 Karar no:2011/84Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve 23.2.2011 tarihli tavzih kararı yönünden, davalı-karşı davacı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile kadının kabul edilen davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 19.6.2012 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı Ş. Ö. ile vekili Av. N. T. U. ve duruşmalı temyiz eden karşı taraf davalı-karşı davacı S.H.Ö.ile vekili Av. T.E.geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı kocanın tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Tavzih ile karara yeni bir hüküm eklenemeyeceği gözetilmeden 23.2.2011 tarihli tavzih kararı ile hükme 14. madde olarak "Dosyada mevcut tüm tedbir kararlarının karar kesinleşinceye kadar devamına" şeklinde fıkra eklenmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.3-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının eşine sürekli ağır hakaretlerde bulunmasına karşılık, davalı-karşı davacı kocanın da, eşine sürekli şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda her iki tarafta kusurlu olmakla birlikte, davalı-karış davacı kocanın daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle 23.2.2011 tarihli tavzih kararı, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden davacı-karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 900.00 TL. vekalet ücretin S.'dan alınıp Ş.'ya verilmesine, aşağıda yazılı harcın S.'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Ş.'ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.