Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16681 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 8409 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacının 31/1/2002 tarihinde hasımsız olarak açtığı davada, 18/11/1979 tarihinde vefat eden Y……. K……. ile 1974 yılında gayri resmi olarak evlendiklerini belirterek evliliğin tespiti ile tesciline karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulü ile davacının Y.... K.... ile 1974 - 1979 yılları arasında evli olduğunun tespitine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 141 inci maddesinde "evlenme töreni, evlendirme dairesinde evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık olarak yapılır".Aynı Kanunun 142 nci maddesinde de "Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur. Memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar.Hükmüne yer verilmiştir.Anılan hükümlere göre evlenme şekle bağlı akitlerdendir. İki tarafın evlendirme memuru ve tanıklar önünde karşılıklı olarak bu konudaki iradelerini açıkça bildirmeleri şarttır.Bu itibarla, bir evlendirme akdine dayanmadan birleşen davacı N……… G…….. ile Y……. K……. arasında geçerli bir nikah akdi meydana gelmediği halde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 30/11/2006 oybirliğiyle karar verildi.