Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16499 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11345 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Şanlıurfa Aile MahkemesiTARİHİ :14.02.2013 NUMARASI :Esas no:2012/701 Karar no:2013/140Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, iade başvurusunda bulunan küçüklerin babası Y.. M..Dehşet ve iade davasını açan o yer Cumhuriyet Savcılığı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın, 1980 tarihli Lahey sözleşmesi hükümleri uyarınca çocuğun iadesi isteğine ilişkin olup, iade başvurusunda bulunanın şahsi ilişki kurma hakkının korunmasına veya tesisine ilişkin bir talebinin bulunmamasına göre, o yer Cumhuriyet Savcısının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair 1980 tarihli Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre, Türkiye'de gayri kanuni olarak alıkonulan çocukların mutad meskeninin bulunduğu Devlet'e iadesi isteğine ilişkin olup, sözleşmeye göre tayin edilen merkezi makam (Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü) adına mahalli Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılmıştır. Sözleşmeye göre iadesi talep edilen çocuklar sırasıyla 01.04.2008, 02.04.2009 ve 23.06.2010 doğumludurlar. Davalı annenin izin amacıyla çocuklarıya birlikte 4 Ekim 2011 tarihinde Türkiye'ye geldiği, 1 Kasım 2011 tarihinde Almanya'ya dönmeleri gerekiyorken, dönmediği ve çocuklarını da göndermediği, bu tarihten itibaren küçükleri, mutad mesken hukukundan doğan babanın velayet hakkının ihlali suretiyle Türkiye'de haksız olarak alıkoyduğu, babanın 11.04.2012 tarihinde iade başvurusunda bulunduğu yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Geri dönmenin çocukları fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde musamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceği yolunda ciddi bir riskin olduğuna dair bir delil ve olgu bulunmamaktadır. Davalı da böyle bir riskin varlığını iddia ve ispat etmiş değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu geri dönmesinin değil, çocukların anneden ayrılacak olmasının ruhsal durumlarını bozabileceğini belirtmekte olup, varsayıma dayalıdır. Sözleşmenin (b) bendindeki iade isteğinin reddi sebepleri mevcut değildir. O halde iade talebinin kabulü gerekirken yetersiz gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, o yer Cumhuriyet Savcısının şahsi ilişki hakkının korunması ve tesisi yönündeki temyiz talebinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.