MAHKEMESİ :Konya 3. Aile MahkemesiTARİHİ :07.07.2011NUMARASI :Esas no:2010/276 Karar no:2011/528Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur belirlemesi, tazminatlar ve davacı yararına hükmolunan nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak, boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış; yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.2- Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;a- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan davacı kadın yararına hükmolunan nafakalara ilişkin temyiz itirazları yersizdir.b- Toplanan delillerden; davalının, davacı kadına yönelik fiziksel şiddet eyleminden sonra, tarafların barışarak birlikte yaşamaya devam ettikleri, bu şekilde, davacı kadının bu şiddet eylemini affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekir. Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar ise; kusur ve boşanma nedeni olarak kabul edilemez. Bu durumda davalı kocaya yüklenebilecek bir kusurlu davranış kalmamıştır. Boşanmanın eki olan maddi ve manevi tazminata karar verebilmek için, tazminat yükümlüsü eşin kusurlu olması, buna karşılık talep eden eşin yükümlü eşe göre kusursuz veya en azından daha fazla kusurlu olması gerekir (TMK. m. 174/1-2). Açıklanan nedenlerle; kusurluluğa ilişkin koşulu gerçekleşmediğinden; davacı kadının talebinin reddi yerine, yazılı şekilde maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, nafakalara ilişkin temyiz itirazlarının 1. bendte açıklanan sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.