Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 162 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 20135 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :27.05.2008NUMARASI :Esas no:2008/166 Karar no:2008/237Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Yasa, babalık davasının Cumhuriyet Savcısına ve Hazine'ye ihbar edilmesini zorunlu tutmuştur. (TMK.md.301/3) Kendilerine yasal olarak ihbar edilmesi zorunlu olan bir davanın, bu ihbar yapılmadan sonuca bağlanması halinde, yasanın ihbarı zorunlu kıldığı makamların mahkemece verilen “babalık” hükmünü temyiz etmekte hukuki menfaatleri vardır. Bu bakımdan Hazine'nin ve Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri incelenmiştir.Dosyaya alınan nüfus kaydına göre, çocukların annesi Z.kocasından 7.2.2006 tarihinde boşandığı anlaşılmaktadır. Çocuklardan S.annesinin evliliğinin devamı sırasında 19.12.2003 tarihinde, diğer çocuk S.ise, evliliğin sona ermesinden itibaren üç yüz gün geçmeden 22.8.2006 tarihinde doğmuştur. Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocukların babası kocadır. (TMK.md.285/1) Bu bakımdan çocuklarla Z.boşandığı kocası arasında “evlilik içinde” doğumla kendiliğinden soybağı kurulmuştur. Bu soybağı çürütülüp geçersiz kılınmadıkça bir başka erkeğin çocukların babası olduğuna karar verilmez. Babalık davası açma hakkı da ana ve çocuğa aittir. (TMK.md.301/1) Baba olduğunu iddia eden kişiye “babalık davası” açma hakkı tanınmamıştır. Davacı H.bu çocukların, Z.ile evlilikdışı ilişkisinden doğduğunu, babalarının Z. boşandığı kocası değil, kendisi olduğunu iddia ettiğine göre, yukarıda açıklanan hukuki durum karşısında dava, gerçekte babalık değil, “baba olduğunu iddia eden kişi” tarafından açılan soybağının reddi isteğine ilişkindir. Yasa, baba olduğunu iddia eden kişiye, ancak; dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde soybağının reddi davası açma hakkı tanımıştır. (TMK.md.291/1) Bu hallerin varlığı ispat edilmedikçe baba olduğunu iddia eden kişi, soybağının reddi davası açamaz. Öyleyse, öncelikle davacının soybağının reddi davası açma hakkının doğup doğmadığının ve bu hakkın süresinde kullanılıp kulllanılmadığının (TMK.md.291/1) belirlenmesi, hakkın var olduğu sonucuna ulaşılması ve davanın da süresinde açıldığının tespit edilmesi halinde, çocukların yasal temsilcisi olan ananın menfaati ile çocukların menfaati arasındaki çatışma nedeniyle davada çocukları temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak üzere kayyım tayin ettirilmesi (TMK.md.426/2), kayyımın davaya iştirakının sağlanması, göstermesi halinde delillerinin de toplanması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre soybağının reddi hususunda karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden davanın hatalı olarak “babalık” şeklinde vasıflandırılıp babalık hükmü kurulması doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, yatırılmışsa istek halinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.