MAHKEMESİ :Üsküdar 3. Aile MahkemesiTARİHİ :27.03.2012NUMARASI :Esas no:2010/284 Karar no:2012/254Taraflar arasındaki davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından; her iki boşanma davası ve fer'ileri ile kadının ziynet eşyası alacağı ve kocanın para alacağı davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.06.2013 günü temyiz eden davalı-karşı davacı Y. B.ile vekili Av. .geldiler. Karşı taraf davacı- karşı davalı S.G.B.ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kocanın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, s??ra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. Maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm altına alınan ziynet eşyalarıyla ilgili bilirkişi raporuna atıf da yapılmak suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.3- Davalı-karşı davacı (koca), karşı davasında; eşinin ailesine borç verdiği 12.419, 12 TL'nin iade edilmediğini ileri sürerek, tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı (koca), iadesini talep ettiği bu parayı borç olarak verdiğini ileri sürdüğüne göre, bu talep Borçlar Kanunda yer alan ödünç ilişkisinden kaynaklanmakta olup, aile mahkemelerinin görevi dışındadır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulur. Açıklanan sebeple davalı-karşı davacı kocanın bu talebi yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu yönün nazara alınmaması doğru olmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA,duruşma için taktir olunan 990 TL. vekalet ücretinin S.'dan alınıp Y.'a verilmesine istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.