MAHKEMESİ :Kozan 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :21.03.2012NUMARASI :Esas no:2012/93 Karar no:2012/267Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet eşyası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.06.2013 günü temyiz eden davacı -davalı S.Y. vekili Av. . ve karşı taraf davalı-davacı T.Y.vekili Av..geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacı-karşı davalı kadın tarafından usulüne uygun şekilde açılmış ziynet alacağına ilişkin bir dava bulunmadığının anlaşılmasına ve davacı- karşı davalı kadının sürekli bir işte çalışıp, düzenli gelirinin bulunması sebebiyle boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünden söz edilemeyeceğinden; Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca davacı-davalı kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri gerekmemesine göre temyiz edenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektiren olaylarda davalı-karşı davacı kocanın az, davacı-karşı davalı kadının ise daha ağır kusurlu olduğu belirlenmek suretiyle her iki boşanma davasının kabulüne, koca yararına 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Ne var ki, yapılan tahkikat ve toplanan delillerden Dairemizin 07.10.2010 tarih ve 2009/13877 esas ve 2010/ 16372 karar sayılı ilk bozma ilamında işaret edildiği gibi; tarafların karşılıklı olarak ortak evlilikten doğan birlik görevlerini yerine getirmedikleri ve bu sebeple bozma ilamında kadının davasının da Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca kabulü gerektiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda tarafların kusurlarının birinin diğerinden baskın olduğu söylenemez. Tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Durum böyleyken, mahkemece davacı-karşı davalı kadının daha ağır kusurlu bulunması doğru olmadığı gibi, eşit kusur halinde tazminatlara hükmedilemeyeceğinden (TMK md. 174/1,2); kocanın tazminat taleplerinin reddi yerine, davalı-karşı davacı koca yararına maddi ve manevi tazminat takdiri de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 990.00 TL. vekalet ücretinin Tacettin'ten alınıp Selma'ya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine , işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.