MAHKEMESİ :Kayseri 3. Aile MahkemesiTARİHİ :21.07.2011 NUMARASI :Esas no:2010/354 Karar no:2011/724Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" ile "ziynet eşya alacağı" davasının davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı kocanın boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve ziynet alacağı taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Toplanan delillerden; davacı-davalı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve birlik görevlerini yerine getirmekten kaçındığı; buna karşılık davalı-davacı kadının da, birlik görevlerini ihmal ettiği, haklı olmayan gerekçelerle kocasının yakınlarıyla görüşmesine engel olmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; tarafların kusurları bu şekilde açıklanıp belirlenmesine rağmen; boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu benimsenmek suretiyle kusur derece ve dağılımında hataya düşülmüştür. Açıklanan kusurlu davranışlarına göre, taraflar eşit kusurlu olmayıp; her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte, davacı-davalı kocanın eşine göre daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Her iki taraf da boşanma isteğiyle dava açmış olmasına ve yaşanan olayların yıkıcı etkisi karşıs??nda evliliğin devamında korunmaya değer bir yarar kalmadığından; davalı-davacı kadının kocanın açtığı boşanma davasına karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacaktır. Bu nedenle davacı-davalı kocanın boşanma davası bakımından, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesindeki boşanma koşulları oluşmuştur. Durum böyleyken, mahkemece davacı-davalı kocanın davasında boşanmaya Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi yerine, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak, hüküm sonucu doğru olmakla birlikte, karar gerekçesi yerinde değilse Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/son maddesi uyarınca Yargıtay tarafından hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar verilmesi imkan dahilinde olduğuna göre davacı-davalı kocanın davası için verilen boşanma hükmünün, kusur derece ve dağılımına ilişkin gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Yukarıda l. bentte açıklandığı gibi, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı koca daha ağır kusurludur. Durum böyleyken; mahkemece davalı-davacı kadının maddi (TMK. md. 174/1) ve manevi (TMK. md. 174/2) tazminat taleplerinin hatalı eşit kusur belirlemesine bağlı olarak reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı-davacı kadın karşı dava dilekçesinde; düğünde kendisine (30) adet bilezik, (140) adet çeyrek altın, (4) adet yarım altın, (1) adet altın set takımı ile 12.000 TL. takı parası takıldığını; bunlardan (10) adet bilezik, (70) adet çeyrek altın ve 7000 TL. takı parasına düğünün hemen ertesinde kocasının ailesinin el koyduğunu; kalanının ise, daha sonraki dönemlerde kocası tarafından elinden alındığını açıklamıştır. Bu açıklama ve davacı-davalı koca tanıklarının bir kısım ziynetlerin koca tarafından kendi ailesine verilmiş olması nedeniyle taraflar arasında geçimsizlik çıktığı ve sonrasında da gelişen olayların da eklenmesiyle boşanma davasının açılmış olduğunu beyan etmeleri karşısında; (10) adet bilezik, (70) adet çeyrek altın için ziynet alacağı davası kanıtlanmıştır. Kalan ziynet eşyaları ve takı parası için ispat yükü üzerinde olan davalı-davacı kadın alacağını kanıtlayamamıştır. Bu durumda, mahkemece (10) adet altın takı bileziği ile (70) adet çeyrek altının dava tarihi itibarıyla değerlerin uygun bilirkişi vasıtasıyla ayrı ayrı tespit ettirilerek; davalı-davacı kadının talebi de gözönünde bulundurulup; alacak talebinin bu ziynetlerle sınırlı olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken; alacak talebinin tamamen reddi doğru olmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA; davacı-davalı kocanın davası hakkında verilen boşanma hükmünün ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple kusur derecesi ve dağılımına ilişkin gerekçesinin değiştirilerek ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.