Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16102 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 20091 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Dikili Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :14.07.2011 NUMARASI :Esas no:2009/207 Karar no:2011/216Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (kadın) tarafından, yetki, yoksulluk nafakası ve lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatların miktarları yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından da, kadının boşanma davası ve fer'ileri ile reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (koca)'nın açtığı boşanma davasının reddine ilişkin temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı-davacı (koca)'nın kadının boşanma davasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Davacı-davalı (kadın) 03.06.2008 tarihinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanarak Kartal 2. Aile Mahkemesinde boşanma davası açmış, davalının süresi içinde ileri sürdüğü yetkisizlik itirazı kabul edilerek Kartal 2. Aile Mahkemesince 23.02.2009 tarihinde yetkisizlik kararı verilmiştir. Yetkisizlik kararının 06.05.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı-davalı vekilinin ise dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için 24.06.2009 tarihinde başvurduğu görülmüştür. Başvuru tarihinde yürürlükte olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 5236 sayılı Kanunla değişik 193. maddesinin 3. fıkrası gereğince; bir davada mahkemenin görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermesi halinde; davacının kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren on gün içinde başvurarak görevli veya yetkili mahkemede karşı tarafa tebligat yaptırması zorunludur. Aksi halde dava açılmamış sayılır. Bu süre hak düşürücü süre olup, hakim tarafından re'sen dikkate alınması zorunludur. Davacı-davalı (kadın) vekili, yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren yasal on günlük süre içinde başvuruda bulunmadığına göre, kadının davasıyla ilgili olarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 193/4. maddesi gereğince "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması, bozma sebebine göre kadının kendi davasında talep ettiği, mahkemece de kısmen hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminata ve nafakaya ilişkin tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kadının boşanma davası bakımından BOZULMASINA, bu bentteki bozma sebebine göre davacı-davalı (kadın)'ın maddi ve manevi tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin temyiz itirazlarının ve davalı-davacı (koca)'nın kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara ve nafakaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, davalı-davacı (koca)'nın birleştirilen boşanma davasına yönelik hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.