Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1610 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11199 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Kocaeli 1. Aile MahkemesiTARİHİ :05.03.2009 NUMARASI :Esas no:2008/869 Karar no:2009/215Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması isteğine ilişkin olup, 3.9.2008 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinden önce 12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 58. maddesine göre; yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi, yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada tenfiz şartlarına ilişkin 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. Yasanın 54. maddesinde, tenfiz kararının hangi şartlar dahilinde verilececeği belirtilmiş; 55. maddenin (2). fıkrasında da; karşı tarafın, ancak bu bölüm hükümlerine göre tenfiz şartlarının bulunmadığını veya yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut yerine getirilmesine engel bir sebep ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek itiraz edebileceği hükme bağlanmıştır. 5718 sayılı yasanın 54. maddesinde; yürürlükten kaldırılmış olan 2675 sayılı yasanın 38. maddesinin (e) bendindeki “Türk Kanunlar İhtilafı kuralları gereğince yetkili kılınan hukukun uygulanmamış olması” itiraz sebebi olarak kabul edilmemiştir. Şu halde, yukarda açıklanan yasal hükümler uyarınca kendisine karşı tanıma ve tenfiz isteğinde bulunulan davalının Türk Hukukunun uygulanmadığı yönündeki itirazı, tanıma ve tenfiz kararı verilmesine engel değildir. Tanımada 54. maddenin (a) bendi uygulanmayacağına göre, kararın verildiği devletle Türkiye arasında ilamların tenfizini mümkün kılan karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşmanın veya fiili uygulamanın aranmasına da lüzum bulunmamaktadır. Kaldı ki, Avusturya ile Türkiye Cumhuriyeti arasında “Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizine “ilişkin 8.5.1991 tarihli 3727 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve Bakanlar Kurulunun 13.8.1991 tarihinde 1991/2138 sayılı kararıyla onaylanan ( R.G. 23.9.1991 gün ve 21000 sayı) Sözleşme de yürürlüktedir. O halde, davacının yabancı ilamın tanınması isteğinin yasada yer alan diğer koşullar yönünden incelenerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, Türk hukukunun uyugulanmadığından bahisle isteğin reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.