MAHKEMESİ :Pınarbaşı Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :24.01.2013 NUMARASI :Esas no:2011/221 Karar no:2013/20Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md. 186/1), geçimine (TMK md. 185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorunda olduğunun (TMK md. 169) anlaşılmasına göre; davalı kocanın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2- Davacının maddi tazminat ( TMK md. 174/1) ve yoksulluk nafakası ( TMK md.175) isteği olmadığı halde istek dışına çıkılarak maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. (HMK md. 26)3-Davacı 21.12.2011 tarihinde açtığı boşanma davasında dava dilekçesiyle manevi tazminat (TMK. md. 174/2) isteğinde bulunmamış, bu isteğini ilk defa ön inceleme duruşmasından sonra 28.05.2012 havale tarihli dilekçeyle ileri sürmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141. maddesi "taraflar cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise, ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Ön önceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir veya değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." hükmünü içermektedir. Belirtilen Kanun maddesinden açıkça anlaşılabileceği gibi, davacı manevi tazminat konusunda iddiasını (talep sonucunu) süresinden sonra genişletmiş olup; davalının bu konuda açık muvafakati olmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir "ıslah” işlemi de mevcut değildir. O halde; davacının manevi tazminat isteği hakkında usulüne uygun olarak yapılmış bir istek bulunmadığından, "karar verilmesine yer olmadığı kararı" verilecek yerde, kabul edilip, davacı yararına yazılı şekilde manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.