Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15686 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 21156 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Reyhanlı Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :13.05.2011NUMARASI :Esas no:2010/107 Karar no:2011/186Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2- Mahkemece, davalı yararına 30.06.2010 tarihli oturumda ara kararı ile duruşma tarihinden itibaren aylık 150 TL. tedbir nafakası takdir edilmiş, 22.12.2010 tarihli oturumda da takdir edilen tedbir nafakası "davacının çalışmadığı" gerekçe gösterilerek kaldırılmış, nihai kararla da "davalının nafaka taleplerinin reddine" karar verilmiştir.Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri res'en alması zorunludur (TMK. m. 169). Davacının çalışmasına engel fiziki ve ruhi bir rahatsızlığı bulunmamaktadır. Kendi iradesiyle çalışmıyor olması, Yasanın 169. maddesi çerçevesinde önlem alınması gereğini ortadan kaldırmaz. Öyleyse herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan davalıı yararına dava süresince uygun miktarda tedbir nafakası takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru bulunmamıştır.3- Boşanmada taraflar eşit kusurlu kabul edilmişlerdir. Boşanma yüzünden davalının yoksulluğa düşeceği de toplanan delillerle gerçekleşmiştir. Bu durumda davacı yoksulluk nafakası ile yükümlü tutulmalıdır. Nafaka yükümlüsünün mali gücü, nafaka mükellefiyetinde değil, nafakanın miktarını tayinde önemlidir. Öyleyse davalı yararına tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak davacının mali gücü oranında uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekirken, bu isteğin reddi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.