MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, velayet, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadın tamamen kusurlu bulunmuş olup davalı kadın tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Tam kusurlu eş yararına yoksulluk nafakası verilemeyeceği (TMK m. 175) nazara alınmadan, davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir3-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden ortak çocukların dava açılmasından önce ve halen baba yanında oldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı kadının yanında yaşamayan ortak çocuklar yararına davalı kadına verilmek üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.4-Mahkemece. tarafların ortak çocukları 2006 doğumlu ...., 2009 doğumlu ...., 2011 doğumlu ...., ve 2013 doğumlu....'nın velayetleri anneye bırakılmıştır. Ortak çocuk ... idrak çağındadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana/baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır.Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gereken karar; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Bu bakımdan ortak çocuk .... mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin kendisinden sorulması ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 s.K. m.5)ortak çocukların anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınmalı, kardeşlerin zorunlu olmadıkça ayrılmaması gerektiği de dikkate alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmalarının çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Bu hususlar nazara alınmadan, velayetle ilgili eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde düzenlemeye gidilmesi doğru görülmemiş olup, ayrıca tarafların ortak çocuğu olmayan 2004 doğumlu Merve hakkında velayet düzenlemesi yapılması ve tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre iştirak nafakalarına yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kadının lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik temyizin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.