Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15337 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 19347 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ:Bolu Aile MahkemesiTARİHİ :11.04.2011 NUMARASI:Esas no:2010/182 Karar no:2011/153Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davalı-davacı (kadın) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Boşanma davası 19.03.2010 tarihinde açılmıştır.Davadan önce davacı-davalı (koca)'nın, "mental retardasyon" saptandığına ilişkin resmi sağlık kurulu raporuna dayanılarak 18.04.2009 tarihli kararla kısıtlanarak vesayet altına alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda medeni haklarını kullanma ehliyeti yoktur.Dava kanuni temsilcisi (vasisi) tarafından vesayet makamının izni (TMK. m. 462/8) ile açılabilir. Kısıtlı adına davayı açan avukata vasisi tarafından verilen bir vekaletname de bulunmamaktadır. Vesayet altında bulunan kişinin ayırt etme gücüne sahıp olması durumunda kısıtlının işlemi vasinin onamasıyla geçerlilik kazanır (TMK. 452/1) ise de ayırt etme gücü bulunmayan bu sebeple medeni haklarını kullanma ehliyetinden yoksun olan kısıtlının bu hali devam ediyorken bizzat kendisinin avukata verdiği 25.02.2010 tarihli vekaletnameyi vasinin "muvafakat eden" olarak imzalamış olması davada temsil yetkisi bakımından sonuç doğurmaz. Tarafların dava ehliyetine sahip olmaları dava koşulu olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmak zorundadır. O halde, davacı-davalı (koca)'nın vasisinden, vesayet makamından dava açma iznine ilişkin karar istenmesi (TMK: m. 462/8) davacı adına davayı açan avukata vasisi tarafından verilen vekaletname varsa bunun da dosyaya eklenmesi, yoksa bu yönde vekaletname getirilmesi için adı geçen avukata mehil verilmesi, dava ehliyetine ilişkin noksanlığın bu suretle giderilmesi gerekir. Bu hususlar gözetilmeden işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.