MAHKEMESİ :Burdur Aile MahkemesiTARİHİ :20.07.2011 NUMARASI :Esas no:2010/517 Karar no:2011/391Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü;Toplanan delillerden davacı-davalı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği, davalı-davacı kocanın da eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı kadın da dava açmakta haklıdır. Az kusurlu olan davalı-davacı kocanın kendisinin de boşanma davası açması karşısında, boşanmaya itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olur. Davacı-davalı kadının davası bakımından Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesindeki boşanma koşulları oluşmuştur. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün bulunmamasına göre, davacı-davalı kadının boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamına göre davalı-davacı kocanın boşanma davası ve boşanmanın fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.