Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15088 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 20937 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ:Ankara 4. Aile MahkemesiTARİHİ :26.05.2010 NUMARASI:Esas no:2009/272 Karar no:2010/741Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Mahkeme kararı davalının "İ. mah. M. sk. No: .K.- Ankara" adresinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 30.07.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebliğin usulüne uygun kabul edilebilmesi için, davalıya veya gösterilen adresine kanunun gösterdiği usullere uygun bir tebligat yapılmış olması zorunludur. Davalının kendisine veya adresine daha önce kanunun gösterdiği usullere uygun olarak yapılmış bir tebligat bulunmadığına göre, aynı adreste mahkeme kararının Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebliği usulsüzdür. Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Bu halde muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi sayılır (Tebligat K. m. 32). Bu bakımdan davalının beyan ettiği tarihe (29.09.2011) göre, 02.10.2011 tarihinde vaki olan temyiz, süresinde kabul edilmiştir.Dava dilekçesi ve duruşma günü, davalının bilinen adresinde tebligat yapılamaması üzerine merkezi adres kayıt sisteminden elde edilen "yerleşim yeri" adresine tebliğ için gönderilmiş, bu adreste de tebligatın yapılmaması sebebiyle evrakın 12.06.2009 tarihinde iade edilmesi üzerine, sistemde kayıtlı yerleşim yeri adresinde bu defa Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 20.07.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceğine ve tebligatın buraya yapılacağına ilişkin 6099 sayılı yasayla getirilen değişiklik (6099 s. K. m.3) 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla sözü edilen hüküm, ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonraki tebliğlerde mer'idir. Dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya adres kayıt sisteminden elde edilen "yerleşim yeri" adresinde 20.07.2009 tarihinde 35. maddeye göre tebliğini geçerli ve usulüne uygun kabul etmek olanağı yoktur. Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere uygun davet etmedikçe hükmünü veremez (HUMK m. 73) Bu yasal hükme aykırı olarak davalının kendisinden habersiz yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.